Halil Ünal

Ne, çok gelişmiş silahlar,
Ne de devasa ordular,
Küçük, gözle görülemeyecek kadar küçük bir şey tüm dünyayı ters düz etmeye yetiyor. Adı Coronavirüs... Kendisi yaklaşık bir yıldır Dünya gündeminin bir numarası!
Coronavirüs İlk olarak Aralık ayında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıktı. Kısa bir sürede tüm dünyaya yayıldı ve gelinen noktada ivedilikle çözülmesi gereken tüm Dünya coğrafyasının ortak bir sorunu oldu. Virüsün çıkış nedeni de yine bu kentte ki bir canlı hayvan pazarı ile ilişkilendirildi. Bu canlı hayvan pazarında ki bir yılandan insana geçtiği söylenmekte! Yine bu virüsün yarasa çorbasından insana geçtiğini söyleyenler de azımsanmayacak sayıda... (inanmak serbest!)

Dünya insanları!
Bu mevzu; uzak doğunun bu mide bulandırıcı yemek kültürü üzerinden açıklanamayacak kadar ciddi bir mesele...
Dünya'yı ilk defa; fakiriyle zenginiyle, gelişmişiyle ilerisiyle, gerisiyle tümüyle aynı sorunla baş etmeye çalışırken görüyoruz. Bunu doğru algılamak ve mevcut fotoğrafı doğru yorumlamak gerekiyor. Devletlerin bu virüs belasıyla baş etmeye çalışırken zorunlu olarak aldığı tedbirlere bakarak, dünyanın bir yol ayrımında olduğunu net bir şekilde görebiliriz. Bu salgın dünyada bir çağı kapatıp, yeni bir çağı başlatmakta. Dünyada artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı algısı tüm zihinlerde tam anlamıyla oturuncaya kadar da bu belanın devam edeceğini düşünüyorum. Elbet bu virüsün önceden tayin edilmiş bir ömrü var. Kendisine verilen rolü yerine getirdikten sonra aradan çekilecektir. Vakti gelince çaresinin bulunacağından şüpheniz olmasın!
Coronavirüs ile beraber yenidünyaya ilk adımlarımızı atıyoruz istemeden de olsa. Kapanma noktasına gelen onlarca işletme, istihdamı düşüren fabrikalar, eğitim sistemi de dahil olmak üzere insansız işleyen prototipler... Tüm bunlar bize 4.sanayi devrimini ya da diğer ismiyle endüstri 4.0'ı işaret ediyor. İnsan faktörünün en aza indirgendiği, siber-fiziksel bir sistem. Akıllı fabrikaların olduğu, üretimin baştan sona dijital tabanlı yapılacağı bir dünya düzeni; endüstri 4.0. ya da bir başka deyişle yenidünya düzeni. Almanya'da bulunan yapay zeka araştırma merkezinde (DFKI) içinde Siemens'inde olduğu 20 'ye yakın endüstriyel firmanın katkısıyla yapılan akıllı fabrikada bu sistemin nasıl işleyeceği ortaya konulmakta. Dünyanın bilimsel ve teknolojik derinliğinin yeni dünya hazırlığına çok öncelerden başladığını görmekteyiz.
Dünya'nın üst aklı diyebileceğimiz bir zümre yukarıda bahsettiğim gibi yeni dünyanın teknik altyapısını hazırlamakta. Ama iş sadece bununla bitmiyor. Sosyal alt yapıyı da bu sisteme zihnen hazırlamak gerekiyor. Bunun içinde insanlara bu durumun kabul edilebilir olduğunu algılatmak gerekiyor. İşte tam da bu noktada ne hikmetse CORONAVİRÜS giriyor devreye! Tüm dünyada hayatı durduruyor adeta. İnsanlar zorunlu olmadıkça dışarı çıkmıyor, çıkamıyor. Fabrikalar kapanıyor. Okullar süresi belirsiz bir belirsizliğin içinde. İşletmeler personellerini çıkartıyor... İnsanoğlu can korkusuyla, üretim sisteminin dışında kalıyor ve bu virüs; yeni dünyayı tüm zihinlere kabul edilebilir kılıyor.
Coronavirüsün 65 yaş ve üzerinde daha etkili olduğu bilinmekte. Dünya'da bu virüs dolayısıyla ölenlere baktığımızda büyük çoğunluğunun yaşlı tabir edilen insanlar olduğunu görüyoruz. Bu durumun tıbbi açıklaması dışında bir alt metni var mı düşünmek lazım. Bu yaş grubunun en belirgin özelliği nedir diye sorsam? Ne dersiniz! Günümüz dünyasında teknolojiyle olan ilişkimizde yaş faktörü belirleyici olmaktadır. Gerek düşünce olsun, gerekse herhangi bir yeni ürün ve ya hizmet olsun bir yeniliğin benimsenmesinde en dirençli kesimin bu yaş grubu olduğunu söyleyebiliriz. İlginçtir ki yeni dünya düzenine girmek üzere olduğumuz bugünlerde, bu virüs bilhassa yaşlıları hedef almakta...

Ah bu yeni hayat yok mu? Bakalım daha neler göreceğiz...