Ters Tepen Propaganda
Geçtiğimiz hafta AKP tarafından yayınlanan ve hayli konuşulan çizgi filmi hepiniz izlemişsinizdir. Eğer izlemediyseniz de mutlaka izleyin. Bu animasyon aslında CHP'yi küçük düşürmek ve yalancı olarak lanse edilmek amacıyla yapılmıştı. Yayınlandıktan sonra ilk fırsatta izledim. İzlemeden hemen önce her ne kadar sinir olacağımı tahmin etsem de AKP ve CHP arasında eğlenceli bir atışma başlatacağını bekliyordum. Ancak yaklaşık üç dakikalık animasyonu izlerken hiç sinirlenmedim. Hiç tebessüm de etmedim. Çünkü yapılan animasyon o kadar kötüydü ki hayatımdan 3 dakika çalmak dışında hiçbir etkisi olmadı. Burada amaç Z kuşağına hitap etmekse, Z kuşağı bu tarz çizgi filmler izlemiyor. Amaç mizah yoluyla muhalefete çamur atmaksa, animasyonun hiçbir komik yanı yok, hatta son derece antipatik. Yani nereden tutsanız elinizde kalıyor. Aynı zamanda animasyonda sık sık tekrarlanan 128 milyar dolar nerede sorusu bu konuyu sosyal medyada tekrar gündeme getirdi ve yine herkes onu konuşmaya başladı. Daha sonra animasyon tüm Türkiye'de alay konusu oldu. Bunun üzerine AKP animasyonu yayından kaldırarak bu rezilliği kabul etmiş oldu. Sizin anlayacağınız yapılmak istenenin tam tersi oldu ve propaganda ters tepti.
Tüm bunlar olurken benim asıl dikkatimi çeken AKP'lilerin bu animasyon faciasının hemen ardından birbirini suçlaması ve aralarında kavgaya tutuşması oldu. AKP şu anda her yönden bir kaosla karşı karşıya. Bu çok net olarak ortada.

Dizginler Muhalefete Geçiyor
Bilmem farkında mısınız? Son aylarda gündemi iktidar değil, muhalefet belirliyor. Ortaya suni bir tartışma konusu atarak gündem değiştirme ve toplumun odak noktasını kötü gidişattan uzaklaştırarak yanlışları örtme konusunda uzmanlaşan AKP, artık bunu yapamıyor. Çünkü muhalefet bu taktiği geç de olsa keşfetti ve sahte gündem tuzağına düşmüyor artık. Ortaya atılan sahte gündemler yerine; fakirlik, açlık, işsizlik, pandemi gibi gerçek ve hayati sorunlarımızı ne olursa olsun gündemde tutmaya devam ediyor. Bu toplumda da karşılık buluyor. Bunun en güzel örneği ''128 milyar dolar nerede?'' tartışması. CHP bu soruyu o kadar çok sordu, insanların dikkatini o kadar güzel çekti ki bu konuyu Türkiye'nin ana gündem maddesi haline getirdi ve her kesimden vatandaş bu konuyu sorgulamaya başladı. Bunun üzerine hükümet cevap vermeye ve açıklamaya çalıştı ama hiçbir tatmin edici cevap veremeyince konu daha da alevlendi. Bu strateji yakın dönem Türkiye siyasetinde bir dönüm noktasıdır. Gündemi belirleyen bir muhalefet adım adım iktidara yürüyor demektir.
Son aylarda gözlemlediğimiz önemli bir nokta da artık AKP'nin kendini anlatamıyor olması. Birçok farklı yol deniyorlar ve bütün medya gücü de ellerinde. Ancak yine de topluma karşı yapılan yanlışlara bir açıklama getiremiyorlar. Muhalefetin eleştirilerine tatmin edici cevaplar veremedikleri gibi insanlara heyecan verecek yeni politikalar da üretemiyorlar. Beyin takımları liyakatsizlerden oluştuğu için toplum nezdinde güvenini kaybeden ve günden güne daha kalitesiz hale gelen bir yönetim tarzı oluşturdular. Bu yönetim tarzı hem ekonomide, hem de pandemi yönetiminde kendini fazlasıyla gösteriyor.

Mafya İlişkileri
Sedat Peker son günlerde Youtube'da yayınladığı videolarla adından oldukça fazla söz ettiriyor. Sosyal medyada gördüğüm kadarıyla kendisi bu videolarda bazı üst düzey AKP'lilere yoğun eleştiriler yöneltiyordu. Merak ettim ve Pazar günü yüklenmiş olan son videosunu açıp baştan sona izledim. Sedat Peker öyle ciddi iddialarda bulunuyor ki izlerken hayrete düştüm. Bir milletvekilinin bir kıza tecavüz edip öldürdüğünü ve devlet tarafından bunun üstünün örtüldüğünü anlatıyor. Bunun gibi iddialar çok büyük iddialar ve teyide muhtaç olduğu için isimlere ve detaylara girmek istemiyorum. Ancak işin kötü yanı şu ki; bu vahim iddiaları soruşturup gerçekleri açığa çıkarması gereken kurumlarımız bu iddialar karşısında hiç ama hiçbir şey yapmıyor. Eğer bir hukuk devletiysek savcılar bu iddiaları araştırmalı, eğer suçlu varsa cezalandırılmalı, suçlu yoksa da ilgili kişiler aklanmalıdır. Ancak yargının bu olay karşısında hiçbir şey yapmaması düşündürücü ve üzücü bir durum.
Sedat Peker'in videoda defalarca tekrarladığı ve vurguladığı bir ifade var. ''Bir kameraya, bir tripota yenileceksiniz'' diyor ısrarla. Kendisinin haksızlığa uğradığını ve bunun intikamını alacağını söyleyerek bazı üst düzey AKP'lileri açıkça tehdit ediyor. Sizin pisliklerinizi ortaya dökeceğim tarzı konuşmalar yapıyor. Görünen o ki AKP'li yetkililerin Sedat Peker'le arası açılmış ve birbirlerinin kuyusunu kazıyorlar. Bu kavgada çok pislikler dökülecek gibi gözüküyor.
Alaattin Çakıcı'nın Kemal Kılıçdaroğlu'nu tehdit ettiği dönemde de söylediklerimi tekrar etmek istiyorum. Mafya ve mafya benzeri örgütlerle hükümetin içli dışlı olması son derece yanlıştır. Devlet hiçbir zaman hukuk devleti prensiplerini terk etmemeli ve hukuk dışında kalan tüm faaliyetlerin karşısında olmalıdır.

Kitap tavsiyesi: Sineklerin Tanrısı (William Golding)
Haftanın Sözü: ''Doğru kararlar tecrübeden gelir ama tecrübe kötü kararlardan oluşur.''

Salgın dolayısıyla bu bayramı da evlerimizde geçireceğiz. Bu bayramın karantina altında geçireceğimiz son bayram olmasını umuyorum. Hepinize sevdiklerinizle birlikte nice sağlıklı, mutlu bayramlar dilerim.