CoronaVac
Korona illeti hepimizin hayatını mahvettiği günden beri, yani yaklaşık 9 aydır hepimiz bir an önce aşı bulunsun da normal hayatımıza geri dönelim diye dua ettik. Bugün geldiğimiz nokta ise mart ayında hayal ettiğimizden çok farklı. Martta size 2020 bitmeden aşı bulunacak desem inanmazdınız. Aşı bulunacak ama olmak istemeyeceksiniz desem yine inanmazdınız. Yakın çevreme, eşe dosta soruyorum. Sorduklarımın çoğu aşıya şüpheyle yaklaşıyor ve olmak istemiyor. Hatta aşı olmak istemeyenlerin oranı kabaca %80 diyebiliriz. Bu büyük şüphede aşının Çin'den gelecek olmasının payı büyük. Bu konuda uzman değilim ama eldeki bilgilerle Sağlık Bakanlığı tarafından Çin'den 50 milyon doz sipariş edilen, Sinovac adlı şirketin ürettiği Coronavac aşısını biraz araştırdım.
Covid-19 için geliştirilen aşı tipleri ikiye ayrılıyor. Birincisi klasik aşı tipi; zayıflatılmış virüs ile oluşturuluyor. Bizim alacağımız aşı bu tipte. İkinci tip aşı ise mRNA teknolojisi ile oluşturulan sahte virüs diyebileceğimiz yeni bir teknik. Almanya-ABD ortaklığında geliştirilen Pfizer-Biontech aşısı ise bu tipte. Klasik yöntem ile üretilen aşı buzdolabı sıcaklığında saklanabilirken mRNA tipindeki aşıların -70 derecede saklanması gerekiyor ve bu aşının taşınıp depolanmasını çok zor hale getiriyor. Bu açıdan klasik aşıların dağıtımı ve depolanması daha kolay.
Coronavac aşısının denemeleri Türkiye, Endonezya ve Brezilya'da yapılıyor. Şu ana kadar yapılan deneyler kapsamında Türkiye'den 13 bin kişiye deneme aşısı uygulandı bile. Söylenenlere ve yazılanlara bakılırsa ciddi bir yan etki görülmedi. Zaten Coronavac aşısını satın alan ülkeler de Türkiye, Endonezya ve Brezilya. Bazı bilim insanlarına göre şu ana kadar hiçbir aşı tam olarak hazır değil ve hepsi riskli. Ancak aciliyet dolayısıyla aşıların denemeleri bitmeden imkanı olan tüm ülkelerde bu aşılar vurulmaya başlanacak.

Aşının fiyatına gelecek olursak Çin'de Coronavac aşısının fiyatları 60 dolardan başlıyor. Türk Lirasıyla kabaca 480 TL diyebiliriz. Hükümet aşının ücretsiz olacağını açıkladı. Yani bu aşının ücretli olacağı anlamına geliyor. Bir de ÖTV eklemeseler bari! Her neyse konumuza dönecek olursak Alman-ABD ortaklığında üretilen aşı ise daha ucuz. Pfizer-Biontech aşısı doz başına 19.5 dolar ancak -70 derecede taşımak ve depolanmak zorunda. Bu durum da lojistik ve depolama süreçlerini çok maliyetli yapacaktır. Yani astarı yüzünü geçebilir. Bu açıdan Coronavac daha avantajlı gibi duruyor.

Bu arada şu an mevcut kullanılabilir durumda olan farklı şirketlerin geliştirdiği 11 farklı aşı var. Bu aşılar onaylanıp seri üretime geçtikten sonra eczanelerde satılabilecek. Yani eczaneye gidip istediğiniz markanın aşısını alabileceksiniz. Aşıların genel birim fiyatlarına bakılırsa eczanelerde 300-400 TL'den ucuza aşı bulamayacağız gibi duruyor.
Aşıyla ilgili genel bilgiler şimdilik bu şekilde. Aşı olsak mı olmasak mı inanın benim de kafam karışık. Hatta uzmanların bile kafası karışık. Uzmanlar arasında aşı olun diyen de var, olmayın diyen de var. Gerçekten karar vermek zor.

Esnaf Kan Ağlıyor
Vakalar iyice artıp ipin ucu kaçmaya başlayınca sokağa çıkma kısıtlamaları iyice arttırıldı. Olması gereken de buydu. Ancak devlet sokağa çıkma yasağı getirirken ekmek parası kesilecek olanları da düşünmelidir. Eğer bir sokağa çıkma yasağı getiriyorsanız esnafa 'ne halin varsa gör' diyemezsiniz. Böyle sosyal devlet anlayışı olmaz. Mutlaka bir destek verilmeli. Esnaf zaten bu süreçte çok zor durumda kaldı, borç harç içinde idare etmeye çalıştı. Hal böyleyken düşene bir tekme daha vurulmasın.

KATAR
Ne Katar'mış arkadaş… Her hafta mutlaka bir şeyler Katar'a satılıyor. Bu durum artık Hükümet için adeta bir alışkanlık haline geldi. Borsa İstanbul'un %10'u satıldı. Antalya limanı Katarlılara satıldı. Çaykur, Boyner, DigiTurk, BMC; gibi büyük şirketlerimizin hisselerinin önemli bir payı Katarlılara satıldı. Ayrıca Katarlı yatırımcılar son yıllarda Türkiye'den 795 bin metrekare de toprak satın aldı. Bu topraklara Kanal İstanbul güzergahındaki arazileri de dahil. Her şeyi Katarlılara satıyoruz ama benim asıl merak ettiğim bu satışların arkasında ne gibi pazarlıklar döndüğü. Bu kadar yerin satılması karşılığında acaba biz hangi tavizleri veriyoruz? AKP'nin Katar ile kurduğu bu anormal ortaklıktan kötü kokular geliyor. 2.7 milyon nüfusa sahip bir şehir devleti olan Katar'a bu kadar çok şeyin satılması inanılır gibi değil. Yakın gelecekte bunların da ortaya çıkacağına inanıyorum.