Merhaba Değerli Okurlar;

Geçtiğimiz hafta tıp hukukunu ve tıp hukukunun ülkemizde uygulanması ile ilgili durumlardanbahsetmiştik.


Bu hafta ise şahsımında en sevdiği aylardan olan Ramazan ayından bahsedeceğiz.Ramazan ayı, dini ehemmiyetinin yanı sıra beşeri,sosyal ve kültürel manada da birçok güzellik ve iyiliklerin olduğu bir aydır.
Ramazan ayına ulaştığımız her sene geçmiş, özlediğimiz Ramazan ayları aklımıza gelmektedir.Klasikleşmiş ''nerde o eski ramazanlar,nerde o eski bayramlar ''cümlesi artık bir klasik cümle halinden çıkıp atasözüne dönüşmeye başladığı da yadsınamaz bir gerçek dersek de yeridir.Özellikle son 2 senedir oluşan pandemi süreci ile birlikte ramazanın tadına da tam ulaşamadık.Kalabalık halde yapılan iftar ve sahurlar,yine kalabalık halde yapılan iftar sonrası eğlencelerimizi Covid-19 hastalığı yüzünden rafa kaldırdık.
Ramazan ayı dendiğinde herkesin aklına oruç tutmak gelmiş olsa da bu ayı biraz daha farklı düşünenlerdenim.Açlığın ve susuzluğun ne demek olduğunu öğrendiğimiz bu ayda ramazan ayı bize empati yapma olanağını sunmuş oluyor.Biraz daha açmak gerekirse 15-16 saat yeme içme ihtiyaçlarımıza ara verdiğimizde ne kadar da zorlanıyoruz.İşte burada da ramazan ayının manasına ulaşıyoruz tabi anlayana.Bizim kadar yeme içme imkanına ulaşamayan insanların halini az da olsa idrak edebiliriz.Kısacası ramazan oruç tutmanın yanında yardımlaşma ayıdır,sabır ayıdır,tokun açın halini anlama ayıdır,yani ramazan bizi biz yapan değerleri anlama ayıdır.
Eskişehir'de pandemi olmasına rağmen birçok yardım kuruluşları,STK'lar,siyasi parti kuruluşları,vakıf ve dernekler ihtiyaç sahipleri kişilere olabildiğince yardım ulaştırdılar.Bu sebeple bu yardımlarda emeği geçenlere teşekkür etmeyi de borç bilip,bu konuda yardım yapan vesile olanlara teşekkür ederiz.
RAMAZAN BAYRAMI
Emek verilen,sabır gösterilen her şeyin sonu güzellik olur.Ramazan bayramı da emeğin,sabrın,iyiniyetin sonucunda verilen bir lütuftur.Çocukluğumuzda şeker bayramı da dediğimiz ramazan bayramı birlik ve beraberliğimizin hissettiğimiz bayramlardandır.
Bayram sabahı ailemizle bayramlaştığımız, giydiğimiz bayramlıklarımızla kahvaltı yaptığımız ,kahvaltı sonrası büyüklerimizi ziyaret ettiğimiz ,küçüklerimizi sevindirdiğimiz ramazan bayramını bu sene pandemi sebebiyle alınan kapanma kararı gereğince evlerimizde karşılayacağız.Yazımızın başlığında da dediğimiz gibi buruk bir bayram bizim için.
Bayramlar birlik, beraberlik ve neşe dolu eşsiz anlardan oluşurdu. Hep tatlı bir telaş, şeker ve çikolatalar alındı mı, bayramlıklar alınıp yatağın başına konuldu mu? Tatlılar yapıldı mı, baklavalar açıldı mı?
Sabah erkenden kalkılır, bayramlıklar giyilir, büyüklerin elleri öpülürdü.Ailecek toplanılıp bayramlaştıktan sonra hazırlanan kahvaltıya oturulurdu. Bayram ziyaretlerine çıkılır, akrabalar,komşularla bayramlaşılırdı. Çocuklar kapı kapı şeker toplardı. Daha da eskilerde, çocuklar biriktirdikleri harçlıklarla kendilerini sokaklara atar, mahallede kurulan bayram alanındaki kuklacıları izler, oyuncak satanlardan oyuncak alırlarmış.
NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR
Büyüklerimizin ağızlarına pelesenk olan nerede o eski bayramlar cümlesini son 2 senedir tam manasıyla kavradığımızı düşünmekteyim.Hatta nerede o eski bayramlar cümlesi büyüklerimizin bahsettiğinden fazlası ile karşımıza çıktı.Çocuklar şeker toplamaya çıkmayıp tabletlerine telefonlarına bağlanıyorlar.Bizler çocuklarımıza kızarken bizde büyüklerimizde telefona tablete bağlandık daha da bağlanacağız gibi duruyor. Bayram sabahı el öpmeye anneye babaya gitmek yerine telefondan görüntülü konuşacağız.Görüntülü konuşmayla bayramlaşacağız.
Bu bayram hüzünlü geçecek olsa da bir an evvel bu pandemiden kurtulup eski günlerimize,eski bayramlarımıza dönmek dileğiyle…
Bu bayram buruk(!)bayram…
Son olarak mübarek ramazan ayında yaptığımız ibadetleri Allah kabul etsin,tüm İslam aleminin de mübarek ramazan bayramını en içten dileklerimle kutladığımı bildirir.Herkese hayırlı bayramlar dilerim.HAYIRLI BAYRAMLAR

HAFTAYA GÖRÜŞMEK ÜZERE
HUKUKLU GÜNLER
AV. ASLICAN ÖZGÜR İLELİ