Murat Dağtekin

'Konu Eskişehirspor ise gerisi teferruattır' lafa artık geride kaldı.
Bir iki üç deyince çekilen 'Es Es ki ki Eski Eski Es'in yerine, bir iki üç denince artık şehirde 'Tıp' oyunu oynanıyor.
Siyasiler, seçilmişler, odalar ve STK'lar Eskişehirspor'un içinde bulunduğu durum karşısında sessiz kalıyor.
Kuruluştan Kurtuluşa kampanyası ilgi görmüyor. FİFA krizi kemiğe dayandı ve kulübün kaderi futbolcunun veya avukatının elinde.
Pinto'nun küme düşürme, Boffin ve Toko'nun puan silme dosyalarının günü doldu.
Yönetim futbolculara ve avukatlara adeta yalvararak cezayı ertelemeye çalışıyor.
Siyah kırmızılı takımın ligdeki konumu ve önünde kalan her biri final niteliği taşıyan maçları öncesi, şehirde yaşanan bu sessizlik, koca çınarın kaderine terk edildiğinin bir göstergesi.
Özellikle seçilmiş vekillerin bu durum karşısında Eskişehirspor'un 'E'sini bile ağızlarına almaması, düşündürücü.
Eskişehirspor yönetimi ise, bu durum karşısında çaresiz. Arma ve renklerin yaşaması için elinden geleni yapmaya çalışmalarına rağmen, yetersiz kalıyorlar.
Teknik direktör Mustafa Özer'in göreve geldiğinde dediği gibi, 'Eskişehirspor'un ligde kalması için mucizenin de üstünde bir şey lazım.'
Konu sadece Eskişehirspor'u bugünü değil.
Geleceği.
Elbette ki düşeceği yerden kalkacaktır bu koca çınar.
Fakat düşmesine izin vermeden kolundan tutmak varken, neden düşmesini bekleyelim.
Kurtuluş için neden yarınları bekleyelim.
Bugün her zamankinden daha güçlü kenetlenmek varken, neden kaderine terk edelim.
Şehrin marka değerinin arma ve renklere bağlı olduğunu anlamak çok mu zor.
Anlayacaksınız fakat çok geç olacak.
Eskişehirspor kaybederse;
ŞEHİR KAYBEDER.