Tepebaşı Müftüsü Gafur Yıldırım'ın yazısı...

Yeni bir Mevlid-iNebi haftasına Efendimizin doğum yıldönümü olan sene-i devriyesine 'MevlitKandiline'kavuşmanın, erişmenin hazzını yaşamaktayız. Cenab-ı Mevla'dan niyazımız bizi kendine kul habibine ümmet ve şefaatine mazhar kılmasıdır.Her sene mevlid-i nebi haftasını 'mevlit kandili'niResul-i Ekrem'e olan bağlılığımızı, sevgimizi ortaya koymak onun sünnetini anlamak, anlatmak, getirdiği mesajlarıyeniden kavramak, içselleştirmek ve aynı zamanda her konuda tavsiye ettiği değerleri hayatımıza taşıyarak yaşamak ve gelecek nesillere aktarmak için idrak ediyoruz. Bu yazımızda haftanın teması olarak başkanlığımızın belirlediği ''Peygamberimiz ve Çocuk' konusunun izdüşümünde'Bir Baba Olarak Hz. Peygamber'i onun eşsiz hayatından kısa birkaç örnekle anlatmaya çalışacağım.

Bildiğiniz üzere Peygamberimiz doğmadan babasını, altı yaşında ise annesini kaybetmiştir.Yetim ve öksüz kalan efendimizi önce dedesi sonra da amcası himayesine almıştır.Amcası ve yengesi onu diğer çocuklarından ayırmayarak ona her zaman merhametli yaklaşmışlardır.Bu sebepledir kiEfendimiz;YengesiFatımabnt. Esed' den 'annemden sonraki annemdir' diye bahsetmiştir. Kur'an-ı Kerim'e baktığımızda Peygamberlerin baba -evlat ilişkilerine dair, Hz. Nuh'un, Hz. İbrahim'in ve Hz. Yakub'un evlatları ile olan söylem biçimlerinde onlara; Yavrucuğum, oğulcuğum diye hitapta bulunmaları örnek baba davranışları olarak günümüze yansımaktadır. Peygamberimiz diğerPeygamberlerden farklı olarak, kız çocukları olmasından utanan ve kız çocuklarının hor görüldüğü bir topluma gönderilmiştir. Fakat Cenab-ı Hakkın efendimiz aracılığı ile göndermiş olduğu evrensel mesaj olan son din ile; Efendimiz, kız-erkek ayrımını ortadan kaldırmayı başarmıştır.

Efendimiz, değer verdiği kızlarıyla onlara gösterdiği şefkatve sevgiyle cahiliye toplumunda ki köhne anlayışları değiştiren ve kız çocuklarına saygınlık kazandıran bir baba olmuştur. Yine peygamberimiz bir babanın yaşaması kaçınılmaz olan tüm sevinçleri, hüzünleri, acıları yaşamış ve karşısına çıkan her zorlu durumda 'Güzel Kul'unortaya koymasıgereken tavırlar kendisinden sadır olmuş ve bu konuda da ümmetine''En Güzel Örnek'' olmuştur.

RESUL-İ EKREM EFENDİMİZİN ÇOCUKLARI

Peygamberimizin altısıHz.Hatice'den biride Hz. Mariye'den olmak üzere yedi çocuğu olmuştur. İsimleri Kasım,Zeynep, Rukiye Ümmügülsüm, Fatıma,Abdullah ve İbrahim'dir.Çocuklarından Kasım, Abdullah ve İbrahim isimli oğulları küçük yaşlarda vefat etmiştir. Kızları ise büyümüş ve yetişkinlik çağına gelerek evlenmiştir. Kızlarından Hz. Zeynep, Ümmügülsüm ve Rukiye efendimiz hayatta iken ahirete irtihal etmişlerdir. Sevgi dolu bir eş olan peygamberimiz, bir baba olarak da son derece müşfik ve merhametlidir. Çocukları mutlu etmeyi severdi.KızıHz.Fatıma yanına geldiğinde onu ayakta karşılar elini tutar öper ve yerine oturturdu.Efendimiz Hz.Fatıma'nın yanına vardığındaoda aynısını babasına yapardı. Çocuklarını çok seven Allah Resulü gözleri önünde can çekişen oğlu İbrahimden dolayı gözleri yaşarmış ve hüzünlenmiştir.Hatta bu durumu gören ashaptan Abdurrahman bin AvfYa Resulallah! sen de mi ağlıyorsun? Der.Buna karşılık Peygamberimiz; Ey Abdurrahman, bende gördüğün bu hal şefkat eseridir.Elbette gözyaşarır kalp hüzünlenir. Bununla beraber biz ancak Rabbimizin razı olacağı sözleri söyleriz.(BuhariCenaiz 42)Efendimizin yaşadığıbu olaydanonun son derece şefkatli bir baba olduğunu anlıyoruz. Ayrıca böyle bir durumla karşılaşan bir insanın isyan etmeden Takdir-i İlahi'ye razı olması gerektiğini yine ondan öğreniyoruz.

TORUNU ÜZERİNDEN ÜMMETİNE TAVSİYESİ
Efendimizin kızı Hz. Zeynep son nefesini vermekte olan oğlu için, babasına haber gönderir ve 'oğlum ölmek üzere son nefesini verirken yanında bulunur musun' diye arzu eder. Resul-i Ekrem efendimiz, kızının isteği ve üzücü bu haber karşısında kızına iletilmek üzere haberciye şunları söyler: Selamımı söyle ve şunu hatırlat!Veren de alanda Allah'tır. Her şeyinO'nun yanında belirlenmiş bir eceli vardır.Sabretsin ve Allah'ın, bu sabrının karşılığında kendisine fazlasıyla mükafat vereceğini umsun. (Buhari Cenaiz 32.)
Bir baba ve dede olarak efendimizin bu sözleri, davranışları ve tavsiyeleri ümmetin çocuklarının babalarının da unutmaması gereken mesajlardır. Sevgili peygamberimiz hangi konu olursa olsun, aile fertlerine, çocuklarına baskıcı, zorlayıcı bir tavır sergilememiş ve uygun bir üslup'lauyarılarda bulunmuştur. Örneğin Enes b. Malik O'nun aile efradını namaza davet edişini şöyle anlatır:Resulullah(sav) altı ay boyunca sabah namazına kalktığında Hz. Fatıma'nın kapısına uğrayıp 'haydin namaza ey ev halkı!dedi ve' EyPeygamberin ev halkı! Allah sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor' ayetini okudu. (Ahzab, 33,Tirmizi,İbniHanbel III,285)
Son olarak yazımızı efendimizin anne ve babalara tavsiyesi olan mübarek sözleriyle bitireyim;'Hiçbir anne ve baba çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir bağışta bulunmuş olamaz.'(TirmiziBirr,33)
Bu vesile ile haftanızı, Mevlit Kandilinizi tebrik eder, Cenabı Mevla'dan haftamızın şehrimiz,ülkemiz milletimiz ve İslam alemi için hayırlı ve mübarek kılmasını, iyilik, takva ve güzel ahlakla bezeli bir hayatı bize, çocuklarımıza bahşetmesini niyaz ediyorum. Mevlid-i Nebi haftamız feyizli bereketli ve mübarek olsun.Allaha Emanet Olunuz.

Günün Duası:
'Bana ve anne babama verdiğin nimetlere şükretmemi, senin razı olacağın salih amel işlememi bana ilham et. Neslimi de salih kimseler yap. Şüphesiz ben sana döndüm. Muhakkak ki ben sana teslim olanlardanım.' (AhkafSûresi, 15. ayet)