Bugün okulların kapıları yeni öğretim ve eğitim yılı için açıldı.
Her yerde cıvıl cıvıl öğrencileri göreceğiz.
Herbiri formalarıyla hem kendilerini hem de okullarını temsil edecekler.
Tatil güzeldi .
Ancak öğrencilerin okullu olması da güzel.
Her yıl teknolojiyi, iletişimi yaygınlaştıran dünya ile çocuklarımız bizlerden çok daha farklılaştı, daha da farklılaşacaklar.
Kültürlere her yıl yeni ilavelerle milletler birbirine yaklaşacaktır.
Bu, hem avantaj hem de dezavantaj.
Kontrolü daha da zor nesillerle karşılaşacağız.
Öğretmenlerin işi artık çok daha zor.
Öğretmen, öğretmeye çalışacak, çocuk ise hoşlandığıklarını yapmaya yönelecek.
Araştıran, merak eden öğrenciler artık daha azlar.
Zira çocukları oyalayacak, dikkatlerini ders dışına kaydıracak çok daha fazla unsur var.
Her birimiz sürekli transformasyondayız.
Tam birşeyleri öğrenirken yenileri geliyor.
Umarız hiçbir kimse pes etmez.

Bu hafta yazımı ana başlıklarıyla 'ders almak ve ders vermek' üzerine yazdım.
Ders almak ve ders vermek.
Benim işim hep ders vermek oldu.
Aylarca, günlerce, saatlerce ders verdim.
Ders vermek keyiflidir.
Bir konuyu ele alırsınız,
Ders alacak kişi bu konuyla hiç ilgili olmayabilir.
Belki konuyu ilk defa sizden duymaya başlamıştır.
İlgisini çekebirseniz, dinlemeye ve anlamaya başlar.
İlgisini çekebilirseniz dedim,
Artık öğretmenlerin temel işlerinden biri de öğrencinin ilgisini çekebilmektir.
Öğrenci anladıkça iş daha zevkli hale gelmeye başlar.
Dinleyen size soru sormaya başlar.
Bunun zamanlaması vardır.
Tam zamanı geldiğinde sorması gereken soru bile bellidir.
Bunu yakalayabirseniz öğrenme konusunda öğretmen olarak doğru yoldasınız demektir.
Hiç soru sormayan, merak etmeyen öğrenci olmaz.
Eğer öğrenci size soru sormuyorsa burada bir sıkıntı var demektir.
Ancak insanın doğası ve beyninin haritası çok farklıdır.
Bu konuda çocuklarınızda deney bile yapabilirsiniz.
Çocuklarınıza iyi bildikleri herhangi AVM ye nasıl gidersiniz diye sorun bakalım cevapları ne olacak.
Beyin ile ilgili biyolojik araştırmalar beynin kitaplaşmış bilgileri almakta istekli olmadığıdır.
Zira yeni bir öğrenmede beyinde yeni fizyolojik uzantılar oluşur. Bu ise istenmez.
O halde çocukların merak duygusunu arttırmak, desteklemek gerekiyor.
Dedim ya öğretmeye çalışanların işi zor.
Yeni dönem hayırlı olsun
Tüm çocuklara başarılar
Sevgiyle kalın