Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler ile Sanayi Odası ile gerçekleştirdiğimiz Ekonomi Sohbetleri programında konuşmuştuk. (İlgili yayını ESO Haber facebook ve youtube kanallarından 12 Mayıs 2020 tarihli yayın olarak izleyebilirsiniz) O yayında Başkan Metin Güler ile geleceğe yönelik çok önemli olduğunu düşündüğüm görüşleri ele almış ve keyifli bir sohbet gerçekleştirmiştik.

Bakın o gün Başkan Güler'in oldukça geniş görüşlerinden özetle neler demişti;

'Bu salgın bize gösterdi ki zengin olan değil, büyük olan firmalar değil, değişebilen yeniliğe uyum sağlayabilen firmaların ayakta durabileceği bir döneme giriyoruz. Öncelik tabi yerelde, bunu değerlendirmemiz gerekiyor. Üretim çok kıymetli ve değerli. Ama Eskişehir'in bir gerçeği var ki üretim dışında hayatın içerisinde hizmet sektöründen geçimini sağlayan birçok insan var. Tabi bunlarında sürdürülebilir noktasında da yeni birtakım açılımlara ihtiyacımız var. Normalleşme dönemi 2020 yılın içinde çok sancılı geçeceği belli. Eskişehir özelinde bakıldığı zaman dünyadaki gelişmeleri yakından izliyoruz. Bu işten etkilenmeyen ülke yok. Ama tabi şu anda sahil kentlerini ele alalım. Eskişehir'den farksız. Mesela Denizli'yi değerlendirin. O farklı. Gebze'yi değerlendirin tüm girdilerin ağırlığı sanayiye dönük. İşte hep ondan bahsediyoruz. Biz Eskişehir'de bundan sonraki süreci daha da sancılı yaşayacağımızın göstergesi burada.'

DÇF:Burayı biraz açalım başkanım. Bahsettiğiniz konu çok değerli ve önemli bir konu. Neler istiyorsunuz tam olarak? Bu sanayi girdileri noktasında.

METİN GÜLER:Şimdi bakın Eskişehir ihracatı geçen sene nisan ayı ile bu sene nisan ayını değerlendirdiğiniz zaman yüzde 50 oranında bir düşüş var Eskişehir ihracatında. Türkiye ihracatında bu oran yüzde 45. Yani ortalama dünyadaki sıkıntı şu anda ne ise Amerika Birleşik Devletleri ne yaşıyorsa, AB ülkeleri ne yaşıyorsa ülkemizde şu anda bunu yaşıyor. Durgunluk noktasında. Durağan. Bunun nedenleri tabi ki de çok net belli. Herkes içe kapandı. Artık tüketim yok. Yani düşünün ki şu ruh halinizle çarşıya çıkıp ne alırsınız. Kravat mı alırsınız? Gömlek mi alırsınız? Yani aracınızı mı değiştirirsiniz? Evinize bir beyaz eşyamı alırsınız? Halı mı alırsınız? Öncelik sağlık ikincisi insanların gıda noktasında gıda ihtiyaçlarını karşılama meselesi var burada. Yenidünya düzeninde yenilikleri takip etmek zorundayız. Eskişehir'i diğer kentlere göre bir sahil kenti değerlendirmek lazım. Hizmet sektörü ve gelir kaynakları çok aktif. Bütün geçim kaynakları içerisinde hizmet sektörü olduğu için bu süreç en fazla baktığınız zaman Anadolu şehirleri açısından Eskişehir'i yakından ilgilendirdiğini düşünüyorum ben. Burada hepimize iş düşüyor arkadaşlar. Şimdi hizmet sektörünü örnek veriyorum. Önceden bir iş yerinde 40'tan fazla misafiri orda misafir ediyordunuz şu anda müşteri sayınız belki 20'ye düşecek. Hizmet artık tek kullanımlık ürünler yani işletmelere ekstra maliyetler binecek bundan sonra. Hizmette yeniliklere ayak uydurma zorunluluğu çıkacak işletmelerde bundan sonraki süreçte. Bu yenilikten önce bir geçim kaygısı var. Şimdi düşünün ki bu kentte yaşıyorsunuz. Bu kentin dinamiklerini çok iyi biliyorsunuz. Şöyle Doktorlar Caddesi'nden girdiğiniz zaman yada Bağlar Caddesi'ne girdiğiniz zaman öyle üniversiteye kadar o heyecanı şu anda kentte göremiyorsunuz. Niye? Herkes evinde.'

Zannediyorum içinde bulunduğumuz dönemde Başkan Güler'in ortaya koyduğu bu görüşler tekrar önem kazanmaya başlayacak.