Amerika ve Avrupa Birliği'nin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta Türkiye karşıtı girişimleri artık gizli değildir; aşikardır. Avrupa Birliği ülkeleri, İsrail ve emperyalist Batı karşısında bir karakter koyamayan ve şahsi menfaatler gereği emperyalizmin maşası olan bir çok Müslüman ülke de bu bölgede Türkiye'yi yalnız bırakmaktadır.
Emperyalizm Ege'de Yunanistan'ın 6 mil olan karasularını 12 mile çıkarmak istiyor. Bu Ege'de uluslararası suların %50'den %20'ye düşmesi anlamına geliyor ki, bu da sömürgeci Batı'nın Ege'de istediğini yapma arzusuna hizmet ediyor. Amaç Avrasya'yı özellikle Türkiye'yi Ege denizinden koparmaktır. Jeopolitik bir proje olan Yunanistan ve uzantısı Güney Kıbrıs yönetimi baş maşa, emperyalizmin para ve strateji ortağı İsrail baş aktördür.
2018'de Güney Kıbrıs yönetimine başvuran A:B:D adayı ziyaret ederek deniz ve hava üssü dışında Güney Kıbrıs'tan askeri ayrıcalıklar talep etmişti. Ege'nin Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerle bağını koparmak isteyen A.B.D.'nin bu yaklaşımlarına Rusya çok sert tepki gösterdi; hatta Güney Kıbrıs Rum yönetimini de sert bir dille eleştirdi. AB.D.'nin Rusya'nın Suriye'deki politik başarılarından dolayı Güney Kıbrıs'ta askeri girişimlerde bulunduğuna dikkat çeken Rusya konunun Avrasya yapısında değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. A.B.D. ve Avrupa Birliği ülkeleri ise konuyu geçiştirirken Türkiye'nin bu alanda yalnız kalması için politika üreterek uygulamalar geçtiler.
Peki, Rusya neden emperyalist Batı'nın bu politikalarına karşı çıkıyor ve Türkiye'ye bu yönde destek olmaya çalışıyor, konunun Avrasya ölçeğinde değerlendirilmesini istiyor? Cevaba geçmeden önce Avrasya üzerinde kısaca duralım: Dünya ekonomi ve sosyo kültürel dünyasında son yıllarda dikkatleri üzerine çeken Avrasya, Avrupa ile Asya'yı kapsayan coğrafi bölgeye verilen isimdir. Avrasya kelimesi, Avrupa ile Asya (yani avr ile asya) sözcüklerinin birleşmesinden oluşuyor. Yerkürenin en büyük kıtası olan Avrasya, adaları ile birlikte 54 759 000 km²'lik bir alanı kapsıyor. Avrasya, dünya karalarının %36,2'sini oluştururken 5 milyardan fazla nüfusu ile dünya nüfusunun %70'ine ev sahipliği yapıyor. Doğal kaynaklari finans ve , yetişmiş insan gücü açısından da büyük zenginliğe ve sosyo kültürel renge sahip olan Avrasya emperyalistler için büyük bir tehlike arz ediyor. Bu nedenle Batı, sömürgeci politikalarını uygulamak isterken Avrasya'nın sosyo-ekonomik yapısına da darbe vurma stratejisinde yol alıyor.
Bu nedenle emperyalizmin Kıbrıs ve Doğu Akdeniz politikaları coğrafi yakınlık ve ekonomik sebeplerden dolayı da Avrasya'yı yakından ilgilendiriyor. Bir başka deyişle Kıbrıs ve Doğu Akdeniz meselesi Avrasya'nın gündemindeki önemli bir konudur; çünkü Ege Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler için son derece önemli bir denizdir; can damarı konumundadır. Karadeniz'e çıkacak olan gemilerin çıkış yeri doğal olarak Erge denizidir. Emperyalist Batı'nın kontrolünde Yunanistan, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz politikaları gereği karasuları mili Ege'de artırırsa Karadeniz 'e kıyısı olan ve olmayan Avrasya ülkeleri ekonomik ve siyasi açıdan ciddi bir risk altına gireceklerdir. Ege'de karasuları milini yükselten Yunanistan kuşkusuz askeri tatbikat vb. gerekçelerle Ege'de at koşturacak ve Avrasya ülkelerinin çıkarlarını doğrudan tehdit etme ayrıcalığına sahip olacaktır. Bu nedenle Ege, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz sorunu öncelikle bizim akabinde Avrasya'nın sorunudur. Rusya'nın hatta İran, Çin ve Suriye'nin bile konunun üzerinde durma nedenleri budur…
Bu gerçeklerden hareketle Anadolu ve Avrasya coğrafyasında yurdu olan bizler de gündemimize Kıbrıs ve Doğu Akdeniz sorununu almak zorundayız. Kahvehanelerde, kafeteryalarda, eğlence merkezlerinde, spor salonlarında, hamamlarda, dost meclislerinde, misafirliklerde, konferans salonlarında, kantinlerde, park, bahçe ve kırlarda, tatil beldelerinde, dernek ve vakıflarda, meslek odalarında, şehir meydanlarında, kasaba/köy ve mahallelerde ve hatta yurt dışında bile Kıbrıs ve Doğu Akdeniz konusunda öğrenmek, bilgi alışverişinde bulunmak, okumak ve milli ve Avrasya menfaatleri doğrultusunda mücadele etmek, Avrasya ülkeleri ile bu yönde ciddi bir gündem oluşturmak, politikalar ve stratejiler üretmek zorundayız.
Gerçek gündemin önemli maddelerinden biri de Avrasya'nın da önemli bir konusu olan Kıbrıs ve Doğu Akdeniz meselesidir. Haydi, bu stratejik mesele ile hep beraber stratejik, zihni, siyasi ve ruhi bir halde olalım; çalışalım, Anadolu ve Avrasya'nın onurunu ve bağımsızlığını koruyalım…