Bir haber vardı dün… 'Telefonla konuşmak için tepe tepe geziyorlar...' diye…

Merkez Tepebaşı ilçesine bağlı Musaözü Mahallesi sakinleri, senelerdir telefonlarında şebeke sorunu yaşıyor… Merkeze yalnızca 20 kilometre uzaklıkta bulunmasına rağmen telefonların çekmediği mahallede vatandaşlar iletişimsizlikten dert yanıyor…

Mahalle sakinlerinden Hakkı Özdemir; 'Yüreği yetiyorsa gelsin burada çektiğini göstersin' 'Hangi operatör gelirse herkes o operatörü kullanacak' minvalinde açıklamalar yapmış GSM'cilere seslenmiş…

Peşinen ifade edeyim /Son derece haklı…

MUSAÖZÜ YALNIZ DEĞİL!

Lakin bu haberle okuyucuların şaşırması mı bekleniyor bilemedim... Bilemedim çünkü böyle yığınla köy var… Hatta ilçe… Abartılı gelecek belki ama Kent merkezinde bile GSM operatörlerinin çekmediği yerler var… (Tek tek detaylarına girmeyeceğim, geçmiş yazılarımızda kaleme aldık. Sorkun, Vadişehir vb)

REKLAM DEĞİL HİZMET!

Diyeceksiniz ki 2019 Türkiye'sinde böyle şey olur mu? Olur, efendi bal gibi olur! Oluyor da…

Hani GSM operatörleri 'Okyanusun ortasında, şelalenin önünde, yerin dibinde, dehliz kuyularda, kuytu tünellerde telefonun çektiğinin reklamını yapıyorlar ya!

Reklam kokan hareketler bunlar! O kadar…

Güzel reklamlar öyle değil mi? Lakin sadece reklam onlar! Hayaller okyanus, gerçekler Musaözü ve diğer GSM'den mahrum bölgeler…

GSM operatörlerinin yerine olsam bu reklama harcayacakları paraları köy, dağ bayır bölgelerinde yatırıma harcar sevaba girerdim…

Bırakın reklamları /Çok uzak değil, gidin Alpu, Beylikova, Mihalıççık bölgesine… Girin köy yollarına bakalım çekiyor mu çekmiyor mu telefonlarınız… Dağ bayır demiyorum bakın, Bozan'dan Kayı'ya, Sorkun'dan Sarıyar'a kadar… Daha sayayım mı? İnanın diğer ilçelerde farklı değil…

Musaözü vatandaşlar tarafından piknik mesire yeri olduğu için tercih sebebi… Haklı olarak ses getirmesi doğal… Ya diğer sessiz bölgeler ne yapsın?

Daha da önemlisi!

§ Bir kaza, bir hastalık olsa veya hırsızlık ne olacak?

AMİŞLER GİBİ Mİ YAŞASINLAR?

ABD'de inançları gereği kendilerini modern dünyadan ve teknolojiden soyutlayan Amişler vardır bilirsiniz! En kötü sinema filmlerinde görmüşlüğünüz vardır…

Amişler ABD'de yaşayan bir Hristiyan mezhebidir... Hikayeleri 1600'ünlerin sonlarına kadar dayanır…

§ Amişler, şimdi bile 17. yüzyılın alışkanlıklarıyla yaşıyor ve teknolojiyi tamamen reddediyorlar…
§ Hava karardığında mum ışığında oturuyorlar, kılık kıyafetlerini son modaya göre değiştirmiyorlar…
§ At arabalarıyla ulaşım sağlıyorlar, devlete vergi vermiyorlar, sosyal güvenlikle ilgilenmiyor ve askerlik yapmıyorlar…
§ Amişler renkli ve baskılı kumaşlar giymiyorlar…
§ Her köyde sadece 1 telefon var ve onu acil durumlar için kullanıyorlar…

Burada duralım…

Amişlerde bile her köyde bir telefon var… Amişlere GSM vs her türlü imkan sunuluyor lakin kabul etmiyorlar…

Bizde ise; Musaözü başta olmak üzere Kent merkezlerinde bile GSM çekmiyor…

Hadi Amişler, Aborjinler inançları gereği teknolojiden uzaklar… Ya biz?

/////////////////////////////////////////////////////////////

TÜRK İSTİKBALİNİN EVLADIYDI…

22 yaşında hayatının baharında idi Şenay Aybüke Yalçın...

8 aylık öğretmen iken 9 Haziran 2017'de kahpe Pkk'lı teröristler tarafından şehit edildi...

Aybüke, aslen Çorum Osmancıklı idi… 2016 Ekim'de Batman'ın Kozluk ilçesine Müzik öğretmeni olarak atandı… Bu sevinci sosyal medya hesabından, 'Öğretmen oldum ben' sözleriyle paylaşmıştı…

Aynı zamanda Müzikoloji bölümünde de yüksek lisansa başlamıştı Aybüke…

Aybüke öğretmenin seslendirdiği, Mağusa Limanı adlı türkü, içerisinde geçen 'Beni öldürende yoktur din iman' sözleriyle sosyal medyada halen paylaşıla gelir… Ve her dinlediğimizde dağlar yürekleri…

Aybüke öğretmenim, şehidim! Hani demiştin ya! 'Beni öldürende yoktur din iman'Vallahi çok haklıydın…

Sen, 9 Haziran 2017'de Batman'da teröristlerin hain saldırısı sonucu melek oldun Aybüke öğretmenim…

SUÇLARI VATAN SEVMEKTİ…

Aynı Fırat Yılmaz Çakıroğlu gibi, Necmettin Yılmaz ve diğerleri gibi…

Hedefleri aynı, hedef alanlarda!

Seni şehit edenlerde o gün olduğu gibi bugünde din iman yok güzel kardeşim...

İçimizdeki Pkk'lılar, hain /terörist seviciler halen kol geziyorlar… Yine Şerefsizler, yine Kahpeler

Şehit edildiğin terör saldırısında yargılanan 5 şerefsiz sanık, 18'er yıl hapis cezasına çarptırıldı… Sadece 18 yıl… Çok geçmez o mahlûklar çıkar 3,5 yıla… Ya sen?

Sen, Şenay Aybüke Yalçın öğretmenim!

Türk'ün gönlünde, Türk çocuklarının isminde yaşıyorsun, yaşayacaksın…
Şehadetinin sene-i devriyesiydi dün...
Unutmadık, unutmayacağız...
Ruhun şad, mekanın cennet olsun...
Ruhuna El Fatiha...

////////////////////////////////////////////////////////////////

ABDÜRRAHİM KARAKOÇ…

'Lambada titreyen alev üşüyor'
Sana bakıp Mihriban'ı görmek ne güzel...

Abdürrahim Karakoç /Üstadın vefatının 7. yılında özlem, rahmet ve dua ile...
Ruhuna El fatiha...

CAHİT ZARİFOĞLU…

İnsan sevmeli;
Bazen bir insanı,
Yahut da bir ağacı
Ya da kanadı kırık bir kuşu.

Cahit Zarifoğlu

Zarif Adam'ı vefatının yıldönümünde rahmet ve minnet İle yad ediyorum...
(7 Haziran 1987)