Alışveriş yapmadan önce kahve içiyorsanız bir kez daha düşünün !
Nöropazarlama üzerine söyleyecek çok şey var elbette. Etrafımızdaki çevresel faktörlerin bizi nasıl etkilediğini pazarlama sektöründeki insanlar yakinen takip ediyor, profesyonel şekilde biz farkında olmadan uygulayabiliyorlar.
Alışveriş merkezlerindeki ışıklardan, mağazaların konumuna, restoranlarda kullanılan tabakların , koltukların ve hatta duvarların rengine, ortamda çalınan müziğe , markaların isimleri verilirken kullanılan harflere kadar her şey aslında bilinçli olarak uzun çalışmalar sonucu ortaya konuyor,
Bugün de tam bununla alakalı bir çalışmayı size aktarmak istiyorum.

'Journal of Marketing' dergisinde yayınlanan bir makaleye göre alışveriş öncesinde yüksek kafein alımı, hedonik alışveriş yapma olasılığını artıyor yani bu demek oluyor ki alışverişten önce kahve veya kafeinli içecek tüketildiğinde ihtiyacımız olan ürünleri değil de kokulu mum,koku, dekor ürünleri, masaj aleti,…gibi duygusal açlığımızı bastıracak ürünleri daha fazla alarak daha fazla para harcamamıza neden oluyor.
Yapılan araştırmada araştırmacılar Fransa'daki iki büyük şehirde iki farklı mağazanın girişine ve İspanya'daki bir büyük mağazanın önüne bir espresso istasyonu kurmuş, girişte 300 müşterinin yarısına kafein içeren bir fincan kahve ve diğer yarısına kafeinsiz içecek veya su verilmiş. Araştırmacılar kafein grubunun kafeinsiz içecek veya su içenlere göre önemli ölçüde daha fazla para harcadığını ve daha fazla sayıda ürün aldığı sonucuna varmışlar.
Bu çalışma, 'Müşterilerin alışverişten önce veya alışveriş sırasında kafein tüketimi yüksek hedonik ürünlerin satışını olumlu etkiliyorsa mağaza sahipleri için finansal olarak fayda sağlayabilir.' Düşüncesiyle araştırma konusu olmuş.

Peki biraz düşününce…Sizce de kahve zincirlerinin alışveriş merkezinin genellikle giriş kısımlarına konumlandırılmasıyla alakası olabilir mi ? Benim cevabım belli. Neden olmasın?
Nöropazarlama ve beslenme arasında oldukça güçlü bir bağ var çünkü gıda, yemek sektörü insanların en çok harcama yaptığı sınıflardan bir tanesi.
Bu nedenle pazarlama şirketleri genellikle bilinçaltını hedef alarak daha fazla ürünü daha fazla kişiye satma konusunda çalışıyorlar.

Örneğin :

-Fastfood zincirlerinin kırmızı rengin kullanması, iştah hissi uyararak satın almaya teşvik ediyor ayrıca yine fastfood restoranlarında kahverengi masa sandalye kullanımı ortamı daha hızlı terk etme hissi yarattığından genelde fastfood zincirlerinde çabuk yenilsin kalkılsın düşüncesinden dolayı sıklıkla kullanılıyor. Yavaş yavaş beyninizde gittiğiniz mekanları düşündüğünüzü tahmin ediyorum.
Peki marketlerde gördüğünüz cipsleri ele alalım 'S' sesi yine iştah açıcı, açlık hissini tetikleyici seslerden bir tanesidir.
Doritos, Lay's, Patos, Cheetos, Ruffles, Pringles… hepsnin sonunun 'S' ile bitmesi sizce tesadüf mü? Tabii ki değil.
Bu ve bunlar gibi birçok örneği sıralamak mümkün.
Tabii ki de bunlar birer deneysel çalışma ve kesin sonuçlara varmak doğru değil ama şu ekonomik sıkıntılı dönemlerde ne kadar az gereksiz para harcarsak o kadar iyi. Bu nedenle kahvelerimizi artık alışveriş sonrası içmekte fayda var değil mi ?
Hepinize sağlıklı, mutlu, farkındalığınız yüksek bir hafta yeni bir ay diliyorum.
Haftaya görüşmek üzere