Şimdi sizlere ‘Gönül neyimiz?’, ‘Gönül ne?’ desem herkes, bir cevap verecek ve ortak cevap da ‘Her şeyimiz’olacak gibime geliyor.
Soruyu önce kendime sorup anlatayım gönlü sizlere hele bir:
TDK Sözlük; ‘Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı; İstek, arzu’ diye tanımlıyor gönlü. Olduğu gibi katılıyorum ben de sizler gibi. Katılıyorum ama aşağıdakileri de eklemeden edemiyorum işte. Eklemelerime katılmayanlara; eklemelerimi yanlış, eksik, hatalı bulanlara da saygı duyuyorum tabi. Herkesin gönlü kendine, herkesin gönül tanımı da kendine ama herkesin vaz geçilmezi de gönül işte.
Başlı başına bir meselesin ey gönül! Nelere kâdirsin sen nelere!
Yazın olur kışın olur; kırarsın, kırılırsın. Gönül yıkansın, gönül verensin. Gönül ile oynayansın.
Ara sıra sığınansın; sığındıransın ara sıra; hep sığınaksın.Arada bir avsın,arada birde avcı. Kimi zaman arayansın, aranansın kimi zaman.Cansın canansın; ansızın can evinden vuransın.
Arkadaşsın, dostsun. Dostu düşmanı bilensin; bildirensin her daim. Defterinden silensin, defterine yazansın.Yârsin, yaransın. Yüreksin, yürek yarasısın; yaralara emsin ey gönül!
Bağsın bazen, bazen bağbansın. Baharsın, hazansın. Bizi hayatahem bağlayansınhem de hayata küstürensin.
Bazı bazı ferman dinlemezsin. Fethedensin, fethedilensin. Türkülerin, ağıtların, şiirlerin, şarkıların özü; şairin dimağı; ozanın eli ayağısın; bestesin, güftesin; sazsın, mızrapsın bazı bazı.
Çocuksun, gençsin, yaşlısın; yaşarsın, kocamazsın ey gönül.
Gün be gün dertsin, dermansın. Çözensin, çözülensin.Borçsun, alacaklısın, borçlusun.
Dokunursun, dokundurursun; girersin çıkarsın; çalarsın, çelersin; düşersin, düşürürsün; avunursun, avutursun; eğlenirsin, eğlendirirsin.
Yanansın, yakansın gün be gün. Bir gün karasın bir gün pirüpaksın. İkidebir toksun, ikidebir aç.
Kimi zaman akılsın, iradesin kimi zaman. Aklımızla ayrıştığını söyleyenler olsa da aklımızın yarısı, aklımızın ilacı, aklımızın desteğisin. Aklımız erdiği andan önce de içimizin gücüsün; gücümüzsün, takatimizsin.Kimine darsın,kimine bolsun niyeyse ey gönül!
Kimsesizlerin kimsesisin.Özelsin, güzelsin; seçensin, seçilensin; sırsın,sırdaşsınher daim.
Yeri gelir sitemsin, yeri gelir şikâyetsiz, yeri gelir tesellisin. Evet, evet; bir günden bir güne isyan değilsin ey gönül!
Akansın, çökensin. Bulanansın, çekensin, çelensin, düşensin zaman zaman. Tuz ekmek hakkısın.Yolsun, yolcusun; kılavuzsun her daim.Zaman zaman zorsun, müşkülsün; çözümsün zaman zaman.
Daha daha nesin bilmem ki. Nesin sen böyle ey gönül!
Ah gönül ah!
Sana son hitabım Bestami YAZGAN’ın ‘Gülü İncitme Gönül’ şiiriyle işte ey gönül! Çiçeklerle hoş geçin Balı incitme gönül Bir küçük meyve için Dalı incitme gönül
Konuşmak bize mahsus Olsa da bir güzel süs Ya hayır de yahut sus Dili incitme gönül
Sevmekten geri kalma Yapan ol yıkan olma Sevene diken olma Gülü incitme gönül
Başın olsa da yüksek Gözün enginde gerek Kibirle yürüyerek Yolu incitme gönül
Mevlâ verince azma Geri alınca kızma Tüten ocağı bozma Külü incitme gönül