KİLO ALABİLMEK ASLINDA DAHA ZOR

'Su içsem yarıyor.'
'Fırının önünden geçsem kilo alıyorum'
'Koklayınca bile 3 kilo alıyorum.'

gibi söylemleri ve farklı versiyonlarını kilo problemi olan bireylerden mutlaka duymuşsunuzdur. Genelde böyle söyleyen bireylerin en sevmedikleri insan grubu da'Yiyorum yiyorum ama kilo alamıyorum.'diye söylenenlerdir.
Oysa 'Yiyorum yiyorum ama kilo alamıyorum.'diyen biri için de tersini söylemek gayet mümkün çünkü aslında uzun süre kilo alamama sıkıntısı yaşayanların uzun süre kilo verememe sıkıntısı yaşayanlara göre biraz daha sabıra ve emeğe ihtiyaçları var.

Kabul ediyorum ki kilo aldırmak, kilo verdirmekten biraz daha zor.
Kilo verdirme süreçlerinde genellikle beslenmede yapılan bir yığın yanlış alışkanlıkla karşılaşıyoruz oysa kilo alamama problemi olan öyle vakalar var ki gerçekten çok yüksek kaloriler ile beslenmelerine rağmen gerçekten kilo alamıyorlar veya aldıkları kiloyu koruyamayıp hemen veriyorlar.

Uzun süreler uğraşıp gram gram alınan kilolar tek bir sindirim ve bağırsak problemiyle bir anda kaybedilebiliyor.
Bu nedenle benim kilo alma için başvuran danışanlarımda izlediğim ilk yol: Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyatası oluşturmak. Bu nedenle probiyotik takviyelerinden, probiyotik besinlerden ve bunlarla birlikte tabii ki prebiyotik ve fermente besinlerden sıklıkla faydalanıyoruz.

Bağırsak mikrobiyatası ne kadar sağlıklıysa kilo almak da kilo vermek de bir o kadar kolay oluyor.Hatta bağırsakmikrobiyatasının sağlığa kavuşmasıyla birçok cilt probleminin düzelmesi ve hatta sebebi bilinmeyen enflamatuar hastalıkların da iyileşmesi mümkün olabiliyor.

Bu nedenle beslenmeye bütüncül yaklaşmak en doğru yol, sağlıklı beslenmenin sadece kalori saymakla mümkün olmadığı da bir gerçek. Diyet yazmayı ilk öğrendiğimiz zamanlarda bize en önemli şeyin karbonhidrat, protein , yağyüzdelernin dengeli olması oldu fakat teorikle pratiğin birbirinden çok farklı olduğunu evet bu yüzdelerin önemli olduğu fakat sahada işlerin biraz daha farklı ilerlediğini her geçen gün yakından tecrübelemekteyim.

Ben danışanlarımda Hipokrat'ın da dediği gibi 'Hastalık yoktur, hasta vardır.'ilkesini benimseyerek yaklaşıyorum. Her bir danışanımla sürece başlamadan önce detaylı bir anamnez formu dolduruyorum. Böylece 60 yaşındaki Ayşe teyze ile 9 yaşındaki Berke Can 'a aynı listeyi verip göndermiyorum.

En sık karşılaştığımız diyabet vakalarında bile yeri geliyor diyabet ilaçlarına ek bir sayfa dolusu ilaç kullanan danışanlarım oluyor. Yancı bu kadar hastalığı olan birine sadece diyabetik diyet uygulamak da tabii ki hiç mantıklı değil.

Sıklıkla söylediğim gibi önemli olan size ne uygun en sürdürülebilir diyet modelini en sağlıklı bir şekilde en uygulanabilir hale getirmek. Bu nedenle eğer beslenmenizde yolunda gitmeyen bir şeyler varsa lütfen sizi tepeden tırnağa önemseyecek ve sağlığınıza bütüncül yaklaşacak uzmanlar eşliğinde ilerleyin.

Unutmayın! Bu hayatta sahip olduğunuz en değerli şey kesinlikle sağlığınız. Ticari kaygılarla size 10 günde 20 kg (!) verdireceğini vadederek aslında ticari kaygılarla sizden sağlığınızı yavaş yavaş ,siz farkında bile olmadan, almak isteyenlere lütfen prim vermeyin.

Sağlıklı günler sizinle olsun

Haftaya görüşmek üzere.