DENİZ ÇAĞLAR FIRAT

Eskişehir sanayisinin en güçlü ve etkili olduğu sektör imalat sanayidir. Özellikle raylı sistemler, havacılık ve savunma, motor araç ve aksamları gibi sektörler Eskişehir sanayisinin olmazsa olmazı hatta belkemiğidir. Eskişehir ekonomisinin gözbebeği bu sektörlerdir desek kesinlikle yanlış bir tanımlama yapmamış oluruz.
Dış ticaret rakamlarına baktığımız zaman da bunun böyle olduğunu çok net şekilde görürüz. Sektörün yarattığı gerek katma değer, istihdam ve yan sanayi kolları olsun gerekse de dış ticaret bilançosu olsun Eskişehir'in ülke ekonomisine de ne denli büyük katkılar sunduğu ortaya çıkar.
Başta Arçelik, Ford Otosan, TEİ, Tülomsaş gibi dev ana sanayi kuruluşların Eskişehir'de olması sektörün Eskişehir'de büyümesine ve Eskişehir'in de buradan aldığı güç ve sinerji ile sosyo-ekonomik yapısında değişime neden olduğu ortadadır.
Sektörün kendi iç performansına baktığımız zaman da sektörde sürekli bir büyüme ivmesi yaşandığı ortaya çıkıyor. TÜİK, Dış Ticaret istatistikleri verilerine göre sektörün her geçen yıl ihracat ve ithalat rakamlarının yukarıya çıktığı ve sektörden kaynaklı dış ticaret hacminin her geçen dönem arttığı görülüyor. Hemen belirteyim ki TÜİK'ten aldığım bu rakamlarda Arçelik, Ford Otosan gibi Eskişehir fabrikalarında üretim yaptığı halde dış ticaret rakamlarını Eskişehir'den göstermeyen firmalar da bulunuyor. Buna rağmen sektörün ihracat hacmi 1 milyar dolara çıkmış durumda.
İhracat ve ithalat rakamlarına bakarak bu artışın olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğunu anlamak için de ihracatın ithalatı karşılama oranını temel almak istedim. Böylece Eskişehir'de ilgili sektörden sattığımız her bir birime karşın yabancı ülkelerden kaç birim satın aldığımızı görme imkanımız oldu. Bu oran 100'den ne kadar yukarıdaysa ihracat, ithalattan o kadar fazla demektir. Dolayısıyla Türkiye gibi cari açık veren ülkelerde genel anlamda 55-60 bandındadır. Bu da ciddi anlamda ithalat bağımlısı olduğumuzu gösterir.
Oysa Eskişehir'de imalat sanayi sektöründe bu oranın 100 ve üzeri olduğunu görüyoruz. 2014'te 105,1 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı 2015'de 115,1'e, 2016'da 112,4'e, 2017'de 107,4'e ve geride bıraktığımız yıl 2018'de 112,3'e ulaşmış durumda.
Yani Eskişehir imalat sanayi sektöründe dış fazla veren bir il konumunda. Bu durumun yarattığı çok olumlu durumları uzun uzun anlatmaya gerek yok.
Dolayısıyla Eskişehir sanayisi, ekonomisi ve sosyo-ekonomik yapısı için vazgeçilmez bir noktada duran imalar sanayi sektörüne tüm kent bileşenlerinin büyük önem vermesi, desteklemesi, stratejik planlama yapması gerekiyor.
2018'de yaklaşık 1 milyar dolarlık ihracatı tek başına gerçekleştiren sektörün yapısal sorunlarının çözülmesi sadece Eskişehir için değil ülke ekonomisi için çok ama çok önemlidir. Eskişehir imalat sanayi sektöründe Türkiye'nin en söz sahibi illerinden biridir ve bu bilincinin farkına varması, buna uygun hareket etmesi, geliştirdiği sanayileşme kültürünü bu uğurda geleceğe taşımalıdır.
Artık ülke genelinde söz söyleme, politika belirleme ve yatırımların merkezi olma konusunda çok daha istekli ve arzulu olmalı, sektörün gelişiminde engel teşkil eden başta tarifeli uçuşlara kapalı olan havaalanı ve limanlara olan demiryolu bağlantılarının sağlanması için yetkililerden gereken her türlü desteği almalıdır.
Eskişehir sanayisinin önündeki tüm engellerin kaldırılması ortaya çıkan bu tablodaki rakamların daha yukarıya taşınması ve sonuçta ülke ekonomisinin kazanması anlamına gelir.