Yarın yeryüzünde yaşayan iki milyara yakın Müslümanın iki büyük bayramlarından biri olan Ramazan Bayramı'dır.
Bayram günleri Allah-u Azîmüşşan'ın bizlere İlahî bir lütfudur. Biz de O'na hamd ü sena eder; tevhid, tesbih ve tekbirlerle O'na kul olmanın izzet ve şerefini bütün kainata ilan ederiz.

İman ederiz ki, Allah birdir. Her şeyin dizgini O'nun elinde; her şeyin anahtarı O'nun yanındadır. Her şey O'nun emriyle halledilir.
Doğrudan doğruya herkes O'na müracaat edebilir. O'nun kapısı herkese açıktır. İhsanı ve merhameti çoktur.
Bayram günleri sevinç ve neşe günleridir. Sevincin kaynağı mü'minin îmanıdır.
Cenab-ı Hakk'ı tanıyan ve seven bir insanın her günü bayram, her gecesi Kadir'dir.
Bayramdan önceki günlerin icaplarını yerine getiren, sonraki günlerde de O'na itaat ve kullukta devam edenlerin bayramı ne güzeldir!
Asıl marifet böyle günleri Allah ve Resûlü'nün çizdiği daire içinde yaşamaktır.
Gafletle geçen bayramlar, Ramazanlar faydasızdır!
Ramazan'da nefis ve şeytanın şerrinden uzak kalan Müslümanlar, bayramda düşmana teslim olmaktan sakınmalı, günahlardan uzak ve temiz hayatımızı muhafaza etmeliyiz.
Kıymetli kardeşlerim! Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerim'de, 'Temizlenen, Rabbinin adını anıp O'na kulluk eden kimse şüphesiz kurtuluşa ermiştir.'
Zekat ve fitresini veren, 5 vakitle beraber bayram namazını kılan, Allah'ı zikreden felah buldu.
Ramazan pazarından ebedî hayatı için ticaret yapan, büyük karlar kazandı.

Ramazan orucunu tutanlar, nefisleriyle cihadda galip olanlar bayramı hakettiler.
Oruç ve namazla nefsini, zekat ve sadakayla malını Allah'a satanlar cennet gibi bir mükafat alacaklar.
O şerefli kullar, bayram sabahında günahlardan arınmış olarak sevinçle mabedlerde toplanmışlardır.
Allah çalışan kullarını sever, çalışmak ve kazanmak ne büyük saadet!
Ne mutlu sizlere! Allah ve Resûlü'ne itaat ettiniz, nefis ve şeytanla cihad ettiniz!
Ömür seccadesinde namazlarınızı kıldınız, oruçlarınızı tuttunuz...
Artık bayramın nuru ve huzuru hakkınızdır!
Bundan sonra da sağa sola sapmadan, îman ve Kur'an yolunda, cennet istikametinde, Allah sevgisiyle, emin adımlarla yürüyünüz!
İman nurundan mahrum kişilerin yolu olan inkar ve cehennem yoluna sapmayınız!
Günahların hücumuna îman ve takva silahıyla karşı çıkınız!
Sünnet-i Seniyye siperine giriniz!
Kuran'ın muhkem kalesine sığınınız!
Kalbinize îman hakikatlarını doldurunuz!
Sakın günah ve haramlarla hayatınızı zehirlemeyiniz!
Unutmayınız ki:
İki cihanda saadetiniz Kur'an hayatı yaşamakla mümkündür.
Önünüzde iki yol vardır:
Biri îman, biri inkar... Biri cennet, biri cehennem yoludur.
Akla kapı açılmış, bunlardan birini seçmek size bırakılmıştır.
Sözlerin en doğrusu Kur'an'dır! Yolların en güzeli, Allah Resûlü'nün nurlu yoludur!
Kıymetli kardeşlerim!
Kainatın Efendisi, ebedî rehberimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) Efendimiz Ramazan Bayramı'nı anlatan bir hadîs-i şerifte bayrama namaz ve fitre vermekle başlamamızı ders veriyor.

Namazdan önce fitreler verilmiş olmalıdır. Fakirleri ve yetimleri sevindirmek ne güzel bir ibadet, ne güzel bir bayramdır!
İşte bayram böyle olur! Gözler gülüyor, dudaklardan tebessüm eksilmiyor, yardımlar yapılıyor, dargınlar barışıyor, çocuklar sevindiriliyor. Müslümanların bayram anlayışı budur.
Bizleri cumalarda, bayramlarda, her gün beş vakit namazda bir araya toplayan dinimiz, birlik ve beraberlik dinidir. Sevgi, hürmet ve şefkat dinidir. Büyüklere hürmet, küçüklere şefkat, akraba ve hastaları ziyaret, bayramlarda yapacağımız başlıca vazifelerimizdir.
Dargınlar barışmalı; kalplerimiz muhabbet, uhuvvet ve şefkatle dolup taşmalıdır. Bu hususta rehberimiz, şefkatli Peygamberimiz'dir (sav).
Bayram günlerinde zengin Müslümanları fakirlerin yardımına davet ederken bir taraftan da yetimlere sahip çıkar, onları himaye ederdi.
Babası bir savaşta şehid olan, kimsesiz kalan Abdullah adında bir çocukla ilgilenmiş, eve götürmüş, bütün ihtiyaçlarını temin etmiştir.
Bayram yardımlaşmanın en güzel misalleriyle süslenmelidir.
Allah rızasını kazanmaya vesile olmalıdır.
Gafletten uzak, zikir ve ibadetle geçirilmelidir.
Bu manada bir bayram geçirmenizi Rahmet-i Rahman'dan niyaz ederim.
Bayramınız mübarek olsun!
Kalbiniz muhabbet, uhuvvet ve şefkatle dolsun!


MEAL OKUYORUM

'Rabbimiz Allah'tır.' deyip de dosdoğru

çizgide yaşayanlar, işte onların üzerine

melekler şu müjdeyle inerler: 'Korkmayın,

kederlenmeyin, size vaad olunan

cennetle sevinin!'

(Fussilet, 41/30)


GÜNÜN DUASI

'Allah'ım, her türlü hayırlı işimde senden sebat ve azim isterim. Senden nimetlerine şükür ve sana güzel ibadet etme gücü vermeni dilerim. Dürüst bir kalp ve doğruları söyleyen bir dil isterim. Senden bildiğin hayırları ister ve bildiğin şerlerden sana sığınırım. Bildiğin hatalarımdan dolayı da senden af dilerim.'

(Nesaî, Sehiv, 61)


HER GÜNE BİR HADİS

'İstikamet üzere olun. İstikamet üzere

olmanız ne güzeldir. Amellerinizin en

hayırlısı da namazdır. (Gerçek) müminden

başkası namazı muhafaza edemez.'

(İbn Mace, Taharet, 4)


BİR SORU-BİR CEVAP

Önceki yıllara ait zekatını vermeyen bir kimse daha sonra zekat borçlarını nasıl öder?

Zekat vermekle yükümlü olduğu halde önceki yıllarda zekatını vermemiş olan kimse, elinde malı varsa zekatını vermediği geçmiş yılların zekatını da verir. Mesela iki yıl zekat vermeyen bir kişi, ilk yılın zekatını verdikten sonra ikinci sene için kalan paranın % 2,5'unu zekat olarak verir (Mevsılî, el-İhtiyar, I, 329-333, 391). (Fetvalar,DİB Yay.syf.249)