DENİZ ÇAĞLAR FIRAT

Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Başkanı Metin Güler beraberindeki ETO heyeti önceki gün ilçeleri ziyaret etti.
Başkan Metin Güler ve beraberindeki heyet Seyitgazi, Han, Çifteler ve Mahmudiye'ye giderken buralarda da belediye başkanları ve kaymakamlarla bir araya geldi. Ziyaretler ile ilgili basına servis edilen haber bülteninden anlıyoruz ki ziyaretlerde ilçelerdeki kültürel ve tarihi değerlerin turizme kazandırılması ve inanç turizmi noktasında ilçelerde yapılabilecek yatırımlar hakkındaki görüşler ele alındı. Ayrıca yürütülebilecek projelerde ETO'nun destek olup olmayacağı konusu dillendirildi.
Bu ziyaretler; Eskişehir ticareti dendiği zaman ilk akla gelen konu Eskişehir merkezindeki esnaf ve girişimciler olduğu için bu algının yıkılması ve ticareti bir bütünlük içinde Eskişehir kırsalına da yayması açısından büyük önem taşıyor. Hem Eskişehir ilçelerinin mevcut potansiyelinin ortaya konması hem de artık resmen üvey evlat muamelesi gören kırsal ilçelerin sorunlarının görülmesi açısından ziyaretin amacına ulaşıp ulaşamadığını ise uygulanan politikalara bakarak anlayacağız. Çünkü gerek BEBKA raporları gerekse yerel yönetimlerin kırsal ilçelerde uyguladığı kırsal ve tarımsal destekleme projeleri, Eskişehir ilçelerinin önemli ve ciddi sayılabilecek potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Ancak ilçelerin cazibesini yitirmesi ile azalan nüfuslar bu ilçelere olan bakış açısını değiştirmiş durumda. Örneğin, Sarıcakaya bir zamanlar ipekböcekçiliğin merkezi konumundayken uzun yıllara yayılan politikalar neticesinde bu özelliğini yitirmek üzereydi. Ancak Büyükerşen'in Sarıcakaya'ya bu alanda yaptığı desteklemeler gösterdi ki yöre halkı desteklemeler sonucunda tekrar üretime geçebiliyor ve ilçe ekonomisi canlanabiliyor. Bu büyük bir kazanımdır.
Keza ilçelerimizin sahip olduğu ciddi inanç ve kültür turizmi potansiyeli olmasına rağmen bu alanda ne bir yol göstericilik ne de destek oldu. Bu da bacasız sanayinin ilçelere girmemesine sebep oldu.
İLÇELERİN KALKINMASI SİYASİ DEĞİL EKONOMİKTİR
Konunun bir diğer önemli noktası da şu ki, ilçelere destek konusu sürekli siyasi zeminde ve politikacılar tarafından ele alınan bir konu halindeydi. Yani hangi siyasetçi olursa olsun, 'İlçeleri kalkındıracağız, ilçeleri göç veren değil göç alan hale getireceğiz' benzeri cümleleri ağzından düşürmedi. Oysa ilçelere yapılacak destek ve verilecek önem, siyasi pencereden değil tamamen ekonomik pencereden bakılarak verilmeli. İlçelerin ideolojik tutumu, belediye başkanının partisi hiçbir zaman önemli olmamalı. İlçelerin kalkınması ve ilerlemesi tamamen ülke kalkınması ve GSMH'si için büyük önem taşıdığı için konu aslında tamamen ekonomik çerçevede ve vizyonda ele alınmalı. İşte Eskişehir Ticaret Odası'nın bu ziyareti bu açıdan büyük önem taşıdığı için daha değerli hale geliyor. Çünkü bugüne kadar siyasetçiler dışında ilçeleri gezen çok fazla kişi ve kurum olmadı. ETO belki de konuya olan bakış açılarını değiştirecek önemli bir adım attı.
Ancak tabi ki bu ziyaretlerin yapmak için yapılmış olmaması büyük önem taşıyor. Mevcut potansiyelin ve sahip olunan gücün hayata geçirilmesi için Ticaret Odamızın siyasi ve ideolojik baskılara aldırmadan, ortaya atılan ve atılabilecek dedikodulara kulaklarını tıkayarak hareket etmesi Eskişehir'in geleceğine atılmış büyük adımlar olarak tarihe geçecektir.
Benim bu ziyaretlere yüklediğim anlam da tamamen bu düşüncelerden ibarettir.