Deniz Çağlar Fırat yazdı.

Eskişehir'de turizm dediğimiz zaman ilk aklımıza gelen unsurların başında termal turizm gelir. Haksız da değilizdir. Eskişehir'in altında yatan termal kaynağın ünü taa Roma dönemine kadar gider.

Tarihi kaynaklara göre Eskişehir çok sayıdaki ünlü hamamları ve sıcak mineral suları ile bilinen bir bölgedir. Tarihi çok eskiye dayanan bu sıcak sularda zamanın en ünlü hükümdarlarının yıkandığı bilinir. Bunlar arasında Bizans İmparatoru Justinian, Eskişehir ve Anadolu'da tarihe yeni bir sayfa açan Osman Bey bu isimlerden sadece ikisidir.
Özellikle Osman Bey döneminde Eskişehir, mineral suları ve hamamlarıyla tanınan, önemli bir yerleşim merkezi ve Anadolu kasabası haline gelmişti. Ancak günümüzde maalesef yeteri kadar yatırım yapılamaması, çağa uygun hareket edilememesi ve bazı güçlerin ayak diretmesi nedeniyle Eskişehir, sıcak sularından yeteri kadar yararlanamıyor.
Dün Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in Eskişehir turizminin gelişmesi için önerilerini paylaşmıştım. Bugün de Büyükerşen'in yine Eskişehir turizminin gelişmesi üzerine özellikle termal turizm üzerine olan önerilerini paylaşacağım. Bu vesileyle de Büyükerşen'in rektörlük döneminde Rahmetli Cumhurbaşkanlarımızdan Turgut Özal ile birlikte hazırladığı ancak hayata geçiremediği bir projeyi yazacağım.

TURGUT ÖZAL'IN DA BEĞENDİĞİ
PROJE OY KAYGISINA TAKILDI
Büyükerşen de Eskişehir'de sıcak su kaynaklarının yeteri kadar kullanılamadığına inandığı için Anadolu Üniversitesi Rektörüyken Eskişehir'de bir proje hazırlıyor. O zamanki Cumhurbaşkanı da Turgut Özal. Proje, Özal'a gidiyor ve kabul görüyor. Daha sonra proje zamanın Eskişehir Belediye Başkanına sunuluyor. Başkan da projeyi beğeniyor ama bir sıkıntı var… Proje kabaca Hamamyolu'nda faaliyet gösteren hamamların birleşmesini öngörüyor ve proje işte burada hamamcılara takılıyor. Ne yazık ki hayata geçemiyor.
Hayata geçse bugün Hamamyolu, belki de Türkiye'nin en önemli termal merkezlerinden biri olarak faaliyet gösteriyor olacaktı.
Projenin hayata geçmemesini ise Büyükerşen, 'Oya dayalı hizmet götürülen yerde hizmet etmek çok zor' olarak açıklıyor.

AFYON SICAK SUYU ESKİŞEHİR'DEN GÖRDÜ
Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir'de sıcak su potansiyelini en iyi bilen isimlerin arasında, belki de başında gelir. Görüşmemiz esnasında bu potansiyelin altını o kadar çok fazla çizdi ki sözlerinde hem bir övünç hem de sitem vardı.
Diyor ki,
'Eskişehir sıcak sular şehri. Afyon, sıcak suyu bizden gördü, öyle hayata geçirdi. Bu bölgenin her yerinde sıcak su var. Ama bizim hamamcılar bu şifalı sularn su olarak satmayı seviyor. Afyon bunu hidroterapi merkezine dönüştürdü ve sattı. Bizim hamamcılar hala bunu yapmıyor.'

ESKİŞEHİR'İN HAMAMCILARI BİRLEŞMELİ
HİDROTERAPİ MERKEZİ OLMALI
Büyükerşen'e göre Eskişehir'deki hamamcıların birleşmesi ve faaliyet alanlarını hidroterapi merkezi olarak sürdürmeleri gerekiyor. Bunun için yurt dışı örneklerini veren Hoca diyor ki;

'Üniversite rektörken termal merkezler adı altında rahmetli Turgut Özal'la geliştirdiğimiz projeler vardı. Rahmetli Özal ile anlaşmıştık, olmadı. Prag'da bunun en güzel örnekleri vardır. Ama bizim hamamcılar hala hamam olarak para kazanmayı bekliyor. Ama birleşip hidroterapi merkezi olmaları lazım. Çamurlar bile gazlı beze batırıp satabilirsin. Bizim sularımızın tedavi edici radyoaktivitesi vardır. Bunun Eskişehir'e çok büyük kazancı olması lazım. Buraların hidroterapi olarak geliştirilmesi lazım. Hamam olarak değil. Eskişehir kaplıca olarak çok zengin. Buralara çok iyi tesislerin yapılması lazım.'

Büyükerşen bu konuda Tasigo örneğini de vererek hamamcıların birleşmelerini ve hidroretapi merkezi olarak faaliyete geçmelerini istiyor.

Haksız da sayılmaz.