Eskişehir'in bana göre haksızca uzun süre eleştirilen ve tartışılan yegane projesi Hamamyolu Projesidir. Ağaçlar kesildi diyerek kopartılan fırtınalar ile kuşların cıvıldayarak konacağı dallar güzellemeleri arasında Hamamyolu Projesi hayata geçti.
Hiç kimsenin çay içmek için bile gitmek istemediği, açılan dükkanların neredeyse 6 ayda bir el değiştirdiği, akşam 7-8'den sonra karanlığa ve ıssızlığa büründüğü, köklü ve geleneksel uzantıları olan esnafı olmasa kimsenin alışveriş bile yapmak istemediği bir bölgeden bahsediyoruz.
Oysa Hamamyolu; Doktorlar, Adalar, Kızılcıklı gibi bir dönemin en işlek ve merkez yerlerinden biriydi. Kent merkezinde olup da bu denli körelen hem sosyal hem kültür hem de iktisadi yaşamdan uzaklaşan, gerileyen medeni, çağdaş ve vizyoner kentlerde kaç bölge vardır?
Eskişehir'de cazibesini giderek yitiren, insanların resmen kaçtığı ve adımını atmak istemediği Hamamyolu'nun sosyal hayata tekrar kazandırılması gerekiyordu. Hiç kimsenin yapmaya cesaret edemediğini Kazım Kurt yaptı ve Eskişehir kent hayatına imzasını attı.
Hamamyolu'nu ne yazık ki bu ölçekte değerlendiriyor ve kent yaşamına kazandırılması gerektiğine inanılıyordu. Nitekim Başkan Kazım Kurt da bunun için proje geliştirdi, bölge halkının fikirlerini aldı, görüşlerini değerlendirdi ve Hamamyolu Projesi doğdu.
Projeyi beğenip beğenmemek ayrı bir konuyken 'Durdurun bu projeyi' diye bağırmak doğal olarak Eskişehirliler tarafından da rağbet görmedi, siyasal bir duruş, siyaseten gösterilen bir tepki olarak ele alındı.
Hamamyolu Projesi bugün Eskişehirlilere hizmet veriyor. Bakın gördünüz mü halk beğendi diye popülizm yapmayacağım. O başka bir konu. Hamamyolu Projesinin Eskişehir sosyal ve kültürel hayatına büyük katkılar sunduğu ve sunacağı şimdiden belli oldu.
Ancak ben Hamamyolu Projesini ilk değerlendirdiğimde de aslında bu projenin ciddi bir iktisadi etki yaratacağını düşünmüş ve konuya öyle yaklaşmıştım. Proje hayata geçti.
Bu iktisadi katkıyı görebiliyor muyuz?
Şimdi onu anlatayım…


KENT MERKEZİNDE EN UCUZA ÇAY İÇİLEN YER
Proje hayata geçmeden önceki dönemleri hatırlayın. Bölgede çeşitli kafeteryalar, mekanlar, pastahaneler, çay ocakları mevcuttu. Bu bölgede bir birdak çay içmeye kalksanız, minimum 2,5-3 TL arası fiyat ödüyordunuz.
Dolayısıyla piyasayı kontrol eden, düzenleyen mekanizma arz-talep dengesinden çok fiyat birliği politikasıydı. Aynı çayı Adalar'da da içseniz, hatta daha nezih bir bölge seçip orada da içmek isteseniz aynı fiyatı ödüyordunuz.
Hamamyolu Projesi ile o alanda belediye tarafından işletilen 4 kafe daha hizmete girdi. Çay, kahve, tost, dondurma gibi hizmetleri sunuyor. Dünya Kahveleri ve Dünya Çayları adında. Buralarda insanlar çayı 1 TL'den cam bardaktan içebiliyor.
Diğer ürünlerin fiyatı da piyasa fiyatlarının çok altında. İşte bunun adına piyasayı düzenlemek denir. İktisatta da oldukça önemli bir yeri var.
Emek'ten, Kurtuluş'tan, Şeker'den, Erenköy'den eğer insanlar bugün daha önce hiç yapmadığı gibi Hamamyolu'na gelip ucuza çay içip, çocuklarını eğelndiriyorsa ortada aslında sosyal bir aktivite kadar iktisadi bir aktivite de var demektir.
Cazibe merkezleri böyle doğar, böyle büyür, böyle gelişir.
Çünkü bugün kentin en ucuza çay-kahve içilip sosyalleşilebilen kent merkezindeki tek yer Hamamyolu'dur.
İşte halkçılık da budur.
Hamamyolu Projesi biraz da bu yönden incelenmeli ve değerlendirilmeli. Keynesyen İktisatta bunun yeri vardır.
Ve görüyor, biliyoruz ki Keynes geri döndü!


İLGİLİSİNE KEYNESYEN İKTİSATTAN BİR BAKIŞ
Keynesçilerin savunduğu özelliklerin başında Ekonomiyi Yeniden Canlandırmak gelir. Ne demek bu? Keynes, ekonominin kendi kendine düzenlendiği ve gizli el teorisine karşı çıkar. Keynes'e göre kamusal yatırımlar ekonomiyi canlandırır ve piyasayı dengeler. Bunun için de çoğaltan etkisi devreye girer.
Ayrıca Keynes, 'her arz kendi talebini yaratır' tezine karşı çıkar. Çünkü, tüketimi belirleyen unsur gelirdir ve tüketim milli gelir arttıkça artar ancak tüketimdeki artış milli gelirdeki artıştan az olur.
Kısacası Hamamyolu'nda Hamamyolu Projesinin hayata girmesi ile Dünya Kahveleri ve Dünya Çayları isminde kafe açılması ekonomiyi yeniden canlandırmak ilkesine, çayın 1 TL olması da gelir ve tüketim ilişkisine dayalıdır.
Bilimseldir.
Halkçıdır.
Piyasayı dengeler, halkı korur.
İyidir, güzeldir, tavsiye edilir.