Selam ,sözlükte selamet, esenlik, kurtuluş, güven, barış gibi anlamlara gelmektedir. Selam kuru bir iletişimin ötesinde bütün iyi dilekleri de içine alan oldukça kapsamlı bir kavramdır. Müslümanların birbirlerine iyi niyet ve esenlik temennilerini belirtmek üzere söyledikleri 'Selamün Aleyküm' şeklindeki dua cümlesidir. Kuran-ı Kerim'de Allah'ın peygamberlere ve mü'min kullarına, meleklerin de peygamberlere ve cennetteki mü'minlere 'selam' lafzıyla selam verdiği ve bunun cennet ehlinin selamlaşması olduğu bildirilmiştir. Ayrıca Allah ve meleklerinin Rasulullah'a selam ettikleri ifade edilerek müminlerin de bu elçiye selam etmeleri istenmiştir. (Ahzab,56) O halde selamların en güzeli selam dini olan İslam'ı tebliğ eden Hz. Muhammed'e ve diğer peygamberlere verilmelidir. Ettehiyyatü aynı zamanda peygambere selam verme duasıdır. Ayrıca 'Esselam' selametin kaynağı manasında Allah'ın güzel isimlerinden birisidir ve her türlü eksiklik ve noksanlıktan uzak olduğu gibi başkalarına da barış ve esenlik veren anlamına gelir. Nitekim Allah Rasulü namazlarında 'Allahümme entesselamü ve minke'sselam' 'Allahım Selam sensin selamet de ancak sendendir.' diyerek dua etmiştir.
Mü'minler birbirlerine selam vermekle yükümlüdürler. İslam fıkhına göre Müslümanların selam vermeleri sünnet, verilen selamı ise almaları farzdır. Bu hüküm selamın mü'minler arasında ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Bir Müslüman selam verdiğinde kendisinin ulaştığı 'selam' halini müslüman kardeşleri için de isterler, onların yeryüzünde ve cennette selam yurdunda olmaları ve her türlü kötülükten uzak olmaları için dua ederler. Karşılaştığı kişiye selam veren kişi ona kendisiyle dost olduğunu kendisinden ona bir zarar gelmeyeceğini ifade etmektedir. Dolayısıyla Müslüman Allah'ın ' Selam ' isminin tecelli ettiği ve Rasulullah'ın ' Elinden ve dilinden insanların selamette olduğu kimsedir.'(Müslim,iman,65)

Barışın anahtarı olan selam ile mü'minler arası dostluk ve güven ve karşılıklı iyi niyet gerçekleşmiş olur. Selam aynı zamanda Müslümanlar arasında bir şiar bir alamettir. Selam veren kişi İslam üzere olduğunu beyan etmiş olur.
Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerim' de selam veren kimselere ' Sen mü'min değilsin ' denilmemesi gerektiğini bildirmiştir. (Nisa 94) Mü'minler birbirlerine selam vererek tanışırlar, bir araya geldiklerinde söze ilk önce selam ile başlarlar, bu da mü'minlerin arasında sevgi ve muhabbete dayanan bir gönül bağının oluşmasına vesile olur. Hz. Peygamber ' İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Aranızda selamı yayınız.' (Müslim,İman,93) buyruğuyla İslamın hedeflediği sevgi ve kardeşliğe dayalı bir toplum oluşturma gayreti içinde olmuştur. Rabbimiz ; ' Siz bir selam ile selamlandığınız zaman siz de ondan daha güzeli ile karşılık verin veya verilen selamı aynen iade edin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını gereği gibi yapandır. '(Nisa 86) buyurarak verilen selama en güzel şekilde karşılık vermeyi emretmiştir. Bu ve daha başka ayetlerde emredildiği gibi Müslümanların daima insancıl ve nezaketli davranış göstermeleri gerekir. Selam veren kimseye daha candan daha güzel karşılık vermek de bu nevidendir. Zira kaba ve nazik olmayan davranışlar insanları birbirinden uzaklaştırır. Selam ise insanlar arasındaki emniyeti, barışı, kardeşliği pekiştirir. Mü'minlerin birbirlerine dua etmelerini sağlar.
Müslümanların hayatında geniş yer kaplayan selamın günümüzde değerini kaybetmeye başladığı görülmektedir. Bireyselliğin ön plana çıkmasıyla insan ilişkileri azalmış, bireyler arası iletişim kopma noktasına gelmiş, selamlaşma adeti de işlevsiz hale gelmeye başlamıştır. Sonuç itibariyle barış, güven , huzur anlamlarına gelen selam insanlar arası sevgi ve güveni oluşturması, ünsiyet geliştirmesi, kişiler arası ilişki ve iletişimi daima canlı tutmasıyla modern çağın sorunlarını çözmek için kullanılabilecek etkili bir kavram olarak gözükmektedir.

MEAL OKUYORUM
Size bir selam verildiğinde ya daha güzeli ile veya dengi ile karşılık verin. Allah, her şeyin hesabını tutmaktadır.(Nisa 4/86)

HER GÜNE BİR HADİS
'Müslümanlar arasında aldatma olamaz! Bizi aldatan, bizden değildir!' (Darimî, Büyû', 10)

BİR SORU-BİR CEVAP

Diş tedavisi yaptırmak orucu bozar mı?

Sırf diş tedavisi sebebi ile oruç bozulmaz. Tedavinin ağrısız gerçekleşmesi için yapılan enjeksiyonlar da beslenme amacı taşımadığı için orucu bozmazlar. Ancak tedavi sırasında yapılan başka işlemler sebebi ile -mesela ağız su ile çalkalanırken- boğaza su, kan veya tedavide kullanılan maddelerden biri kaçarsa oruç bozulur ve kaza edilmesi gerekir.(Fetvalar,DİB Yay.syf.283)

GÜNÜN DUASI
'Sizden biriniz aksırdığı zaman; 'elhamdülillah 'ala külli hal (her hal için elhamdülillah) desin. Kardeşi veya arkadaşı da ona, 'yerhamükellah (Allah, sana rahmet / merhamet etsin) desin. Aksıran da (tekrar); 'yehdîkümüllahü ve yuslihu baleküm (Allah, size de hidayet versin ve işinizi düzeltsin / kalbinizi ıslah etsin) desin.' (Buharî, Edeb, 126)